ABD merkezli yatırım bankası JPMorgan’ın Yönetici Direktörü Gökhan Özkan, Türk bankalarının değerleme seviyelerinin, yabancı yatırımcılar için halen etkileyici olduğunu belirtti ve bu durumun Türk bankacılık sektörüne olan yoğun ilgiyi devam ettirdiğini ifade etti. Özkan ayrıca Türk lirası varlıklara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türk bankalarının cazibesinin devam ettiğini, son dönemde gerçekleşen Rabobank Türkiye’nin Rönesans Holding’e satışı ve Lübnan’ın Bank Audi’sine ait olan Odeabank’ın satışı gibi önemli gelişmelerle kanıtlandığını dile getirdi. Geçtiğimiz haftalarda, Abu Dabi merkezli yatırım şirketi ADQ’nun Odeabank’ın yüzde 96 oranında hissesini satın almasının, Körfez ülkeleri ile Türkiye arasındaki ekonomik bağların gelişmesine işaret ettiğini vurgulayan Özkan, bu satın almanın iki bölge arasındaki işbirliği için stratejik bir uyumu yansıttığını belirtti.

Özkan, Türkiye’nin bankacılık potansiyeline duyulan güvenin bu yatırım ile gösterildiğine dikkat çekti. Ülkenin 2023’te reel gayrisafi yurt içi hasılasının yüzde 4,5 oranında artmasının ve nominal GSYH’nin 1,1 trilyon doları geçmesinin, Türkiye ekonomisinin istikrarlı bir büyüme sergilediğini gösterdiğini belirtti. Bankacılık sektörünün performansının genellikle bir ekonominin gücüne işaret ettiğini belirtti. Özkan, “Bankacılık sektörüne yapılan her yatırım, genel ekonomik duruma olan inançtan etkilenir. Zorluklara rağmen Türkiye’nin bankacılık sektörü, yabancı yatırımcılar için hala fırsatlar sunmaya devam ediyor. Son yıllarda ekonomide daha istikrarlı bir ortam oluştu ve ülke uzun vadede büyük bir büyüme potansiyeli sunuyor. Tutulan makroekonomik politikalar nedeniyle Türkiye, hem borç hem de hisse senedi yatırımcıları için tekrar çekici bir pazar haline geldi” dedi.

Özkan, Odeabank’ın satın alınmasının, Körfez yatırımcılarının hızla büyüyen gelişmekte olan piyasalara yönelik portföylerini çeşitlendirmek eğiliminden kaynaklandığını belirtti. Bu eğilimin bir diğer örneği olarak Dubai İslami Bankası’nın, T.O.M. Bank adlı dijital bankacılık varlık birimine yaptığı yatırımı gösterdi. Odeabank’ın satışının, Bank Audi’nin odaklandığı ana pazarları Lübnan ve Avrupa’ya yeniden şekillendirme stratejik bir kararının sonucu olduğunu ifade eden Özkan, “Odeabank, Lübnan’daki zorluklar nedeniyle son yıllarda Bank Audi için çekirdek dışı bir varlık haline geldi. Bu bağlamda, bankanın güçlü performansı ve gelir üretimi, sermaye artırma gereksinimlerinde zorluk çıkardı” şeklinde konuştu. Özkan, ADQ’nun bu satın alımının, Türk bankacılık sektörüne giriş için uygun bir zaman olduğunu belirterek, “Abu Dabi ile Ankara arasındaki yakın ilişkiler, stratejik yatırımlar için destekleyici bir ortam yaratıyor. Bu ilişki sayesinde ADQ’nun Türk bankacılık sektöründeki varlığı genişleyebilir, çünkü işbirliği için sağlam zemin bulunduğunu biliyorlar” açıklamasında bulundu.